Cihan Adabeyli koskoca bir servetin ve toprakların yegane sahibi, atadan kalma bir düzenin temsilcisidir. Köklü ailesiyle beraber sahip oldukları adada kendi koydukları kurallar çerçevesinde yaşamaktadırlar. Tüm hayatı geçmişte canını kurtaran bir adama verdiği şeref sözünü tutma vaktinin gelmesiyle değişir. Beyrut’tan gelen gizemli bir telefonla emanetini almaya gittiğinde büyük bir sonu başlattığından habersizdir. Diğer tarafta ise Beyrut’ta, kucağında yeni doğmuş bebeğiyle Türk konsolosluğunda çaresizce kurtarıcısını bekleyen İsra vardır.

Annesi Türk, babası Lübnan’lı olan İsra, babasının gizli işleri sebebiyle büyük bir tuzağın içine çekilmiş, sevmediği bir adamdan hamile kalmıştır. Şimdi ise onu öldürüp bebeğini almaya çalışan nişanlısı Faruk’tan kaçmaktadır. Babasının öldürüldüğü gece oğlunu kucağını alan İsra’nın tek bir umudu vardır: Cihan Adabeyli! İsra’nın Adabeyli malikanesine Cihan’ın karısı olarak gelmesiyle tüm düzen alt üst olacaktır. Adabeyli Adası’nda İsra’nın gelişi ve yanında getirdikleriyle geçmişin sırları ortaya dökülecek, geleceğe dair büyük bir yangının fitili ateşlenecektir. Verilen şeref sözü geride kalan her şeyin yıkımına ve çok büyük acılarla sınanacak destansı bir aşkın doğumuna sebep olacaktır!